hAiku boX

hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX

Friday 16 May 2008

1seyler kipirdiyor gibi....

Herkes 1seyler diyor...
Yine her zaman oldugu gibi...
Bir o konusuyor 1bu konusuyor; kafam yine deli gibi karisiyor...
Bu bahar aylari yok mu...
Hele iclerinden 'mayis' olani gelince...
"May Day"de... 'May King' ve 'May Queen' secilince...
Okul yillarindan uzaklasmis bile olsak..
Uskudar semalarindan, onlarin ilk dansinin yapraklari ucusturan, cicek kokularina yayan ilik meltemi esip; yuzume dokunuverince...
Iyice karisiyorum...
Aklim gidiyor basimdan...
Neden? diyorum kendi kendime sarilip, beyaz koltugumda kivrilarak...
Huzursuzca hareket ediyorum ve istem-disi; "bir bahar sabahi" diye mirildaniyorum...
Eski yaz aksamlarinin tadini dusleyerek; Eylul sonunda uyandirilmak uzere, pencereme kiytirik harflerle susledigim 1post-it'i yapistiriyorum...
Ardindan, kendime ordugum pikeme sarilip, ruyalar alemine gidiyorum...
Yine de; yine de... Gercekleri degistiremiyorum, gelmeni saglayamiyorum....
“All there is...   is consciousness.”

dusler-de...

dusler-de...
ya da muallak ve araf'ta...
Early bed, Early rise, Makes a girl;
Healty, Wealthy and Wise...


- Atilla Agabey, bunu bana soylediginde yatili okula gonderiliyordum... Kulaklarin cinlasin; kocaman oldum ve hic unutmadim.