hAiku boX

hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX

Sunday 16 November 2008

Tavan arasina girmek; sandiklari karistirmak, tozlu raflar ve kutular arasinda eski sayfalara takilip kalmak...
Zor saatlermis...
Buruk 1yurek demekmis...

Yine buyuk, kalin kartondan (muhtemelen nordstorm'dan alinmis olan) buyuk cicek desenleriyle suslu ve bir hayli tozla kapli kutunun icerisinde yuzlerce irili-ufakli sayfalar buldum... Ne kadar enteresan murekkep lekeleri var uzerlerinde, okudukca sasiriyorum.
Bazen birkac damla suzuluyor gozlerimin kenarindan...
Bogurmek ve aglamak istiyorum.
Yapamiyorum.
Denedim mi? Inanin ben de bilmiyorum...

Bakin ne buldum...
"Yasamadigim bir askin izleriydi...
Henuz icimde tikanmis gibi;
Soluksuzca yuttum seni...
Su bile icmedim uzerine.

Nisan calinti bir aydir benim icin'
pek cok hayalimi calan."


Afiyet olsun.-z.d.-
En iyisi ne biliyor musunuz dostlarim; beklemek ve gormek! ..tabii gorecegimiz var ise;
-z.d.-


"Sometimes you just give one chance to a lover, 3 to a friend, millions to family..." -so what?! tons of spent chances all'round. -z.d.-
"There is No TOMORROW" ... -who knows it?! -z.d.-

Siirimsi

Siir gibi ya da sadece siirimsi...

Bazen gereksiz laflar eder insan... Suçluyken güçlü gibi kükrer...
Bazen yok kere sorun çıkarır.. Bazen çıkan sorunu büyütür...
Bazen yaşamaz, yaşatmaz...
Bazense geldiği anda, çekip gideceğini söyler..
Sonra gitmeyiverir ve ağlamaklı olur...
Bazen aksidir hayat...
Bazense aksi olan sevdiğim dediğindir...
Paylaşılmaz...
Yaşanmaz olur;
Çekilmez olur;
Nefes alamaz, aldırmaz olur..
Boğulursun...
Engel olamazsın, varlığına-yokluğuna...
Bir bakarsın, insan olursun, kimi zamansa insan olmayı unutursun...
Renklenirsin;
Renklendirmek istersin,
Beceremezsin..
Sana vurulmuştur o damga..
Beceriksizsin!
Kara kalem çizgilerden ileri gidemezsin...
Tuvaller seni konuk eder,
Ya da yırtık bir kâğıdı süslersin...

Bazen değişmek istersin,
Bazen değiştirmek,
Kabul etmen gerektiğini fark edemezsin...
Sessizleşirsin!
Sessizleşir hayat!
Hiçe sayarsın;
Yok, olursun, yok edersin,
Nefes almaktan yorulursun...
Durursun.
Güneş yorar gözlerini; ay ise, küskündür sana...
Elini uzatırsın,
Tutan olmaz...
Tutmalarını istememişsindir zamanında!

Zaman ellerinden akıp gitmiştir.
Ancak ellerin boşalınca anlarsın gerçeği....
Buruşmuşsundur. Buruş buruş olmuşsundur.
Uzun süre banyoda kalmış gibi....

Dalgalara kapılırsın, Küvetten çıkar, okyanusa dalarsın rüyalarında...
Kâbuslarına dönüşür uykuların, İstemezsin kapamak gözlerini…
İstediklerinden vazgeçersin, Pişman hissedersin...
Hedeflerin seni hedef tahtasına çiviler..
Çiviler 1bir söküldükçe, Dökülürsün; tel tel düşersin ..
Çarptıkça, hissizleşir, sessizleşir, durgunlaşır, içine kapanırsın...
Kabuğuna çekilirsin,
Kanın çekilir gibi olur.
Erirsin...

Bir dönem geçer; sığmazsın yine kabuğuna...
Sanarsın ki alışamazsın, dünyalar dar gelir bundan sonra sana!
Sen sen değilsindir oysa...

Kabul etmek istemediklerin; hayatına yerleşmiş olurlar çoktan...
Kontrolsüz bir hayatın esiri olursun;
Sahibin kimdir, kimlerdendir, bilinmezlerdendir...
Kim bilir neredesindir? Hangi hayati yaşamaktasındır?
Farkında bile değilsin!

İsyanları oynamak istersin,
Ama ne seyircin kalmıştır, ne de oyunculuk yeteneğin...
Ne eski alkışlar vardır, ne de parlak sahne dekorları...
Eskimiş bir plâk gibi cızırdarsın, çiziklerin vardır artık üstünde...
Yılların izini taşımaktasındır..
Ne eski talebi görürsün, ne de eski heyecanı sürdürürsün...

İçini kaplayan hırs, seni hayattan soğutur..
Yaşamaktan alı-koyar,
Zaman durur, karanlık çöker, akrep ve yelkovan komşu olur…

Tik tak sesleri, yerini ambulans seslerine bırakır...
Sen kendini bırakmamakta ısrar edersin/ ısrar eder durursun.
Direndikçe çirkinleşir, çirkinleştikçe nefretle bütünleşirsin....

Azalmakta olduğunu fark edemezsin,
Kükremek için kabarır, büyüklük göstermek için ezersin,

Oysa küçüldüğünün farkında bile değilsin...

Devam et, durma! Kandır kendini,
Hâlbuki sen, eski sen değilsin...

Rol yapamaz olduğunu fark edersin
Yorgun düşersin,
Düştükçe yorulmaya devam edersin,
Nefes alamaz olursun,
Sigaradır bahanen,

Kuru bir öksürük sarar geceni,
Sarımsı olur resimlerindeki sen,
İnkâr etsen bile...
Boğulur gidersin, ruhun duymaz...
Ve sonra;

Bir gün gelir... İşte yasadım,
Yaşadığım...

Benim
Bencil
Başarılı
..Hayatım dersin!

B'ler seni esir almıştır..
Büyüsüne kapılmış, yaşamaya çabalamışsındır yıllarca,

Tabii, yasamak denirse buna...
....

....Harcanmaktasındır..
B'lerin esiri olmuşsundur..

Ben bilirim der durursun..
Durdukça, durgunlaşır,

Durgunlaştıkça görünmez olursun...

Sen kendini kandırmakta ısrar edersin
Babası da inatçıydı derler....
?
Denilenlere kulak asmazsın,
Hatta müziği sonuna kadar açarsın...
Sırf duymamak için ....
Duymamak için hayatın sesini...

Kendi sesini duyamadığını fark ettiğinde;
İş isten geçmiş olur...
Geçip gidenleri 1bir yakalamak istersin...

Kaçmazlar ki kovalansınlar.. Yakalanmazlar ki, senin yakalamanı beklesinler...
Beklemek sıkıntı vermiştir artik,
Oysa sen beklemekten iğrenirken, ne çok bekletmişsindir hayatı...
İsteksizleşiverirsin...
''Yaşama hevesin kaybolur, ''derler; Kaybolanlardan olanlar...
Ve derin bir nefes çekersin içine

Dışarı mı??
Keşke geri verebilsem dersin...

Ciğerlerin artik emer, ölümü...
Koklamak isterler, ölümün soğuk nefesini
Duman altı olursun 1anda....
Fark edemezsin ne zaman puslandığını etrafın,
Göz gözü görmez olduğunda; kendine gelirsin....
Aynada; kendini fark edersin
Korkarsın kendinden!

Ve dağınık saçların...
Kendinden ürkmek nasıl bir şeydir...
Bekle!
Zaman içinde, sabret...
Kendinle yüzleşeceksin elbet;
İşte o gün...
Beyazlayacak saçların;
Kendinden ürkeceksin....
Gerçeği kabulleneceksin.
Hayata yenik düşeceksin...
Ben mi??
Çoktan...
Ama artik alıştım; sürekli tekrarlanıyor...
Yıllardır... Aynı film, farklı repliklerle,
Sevimsiz karakterlerle;
Kendini yineliyor!
Ben mi?
Duruyorum,
Rüzgâra karşı,
Saçlarım savrulurken,
Sakince duruyorum....
Sadece ölümü kokluyorum... Ve beni tek korkutan gerçekten kaçıyorum....
İşte bu..
Benim hikâyem...

Ölümden korkmak mı??
Şaka mı yapıyorsun?
Bunca şeyden sonra ben?! Ölümden mi korkacağım? Hah!
Beni asıl korkutan...
Yaşarken ölmüş olduğumda
....
Seninle karşılaşmak,
Bir ceset olarak…
Karşına çıkmak...
Bu kadar karanlıktan sonra;
Samba!
İşte hayat bu ya...
Ya da benim hayat dediğim, kendimi kandırmaktan öteye gidemediğim (1)rüya...
[z.d]-zeinep durul.
“All there is...   is consciousness.”

dusler-de...

dusler-de...
ya da muallak ve araf'ta...
Early bed, Early rise, Makes a girl;
Healty, Wealthy and Wise...


- Atilla Agabey, bunu bana soylediginde yatili okula gonderiliyordum... Kulaklarin cinlasin; kocaman oldum ve hic unutmadim.