hAiku boX

hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX hAiku boX

Thursday 16 July 2009

Birkac kelime, birkac ozel betimleme...

bira
yalniz da icilebilen nadir ickilerdendir.
televizyon karsisinda yudumlanabilir.
cok kolay carptigi soylenemez.
mac gecelerinin vazgecilmezidir.
patlamis misirla; ev muhabbetleriyle; kalabalik oynanan oyunlarla; findik-fistikla; harika bir rock konseriyle; herhangi bir spor programini/musabakasini izlerken; papates kizartmasiyla; havuz basinda ya da kumsalda; karli bir gunde izlenen filmin yaninda; herhangi bir markanin cipsiyle olunca; muhabbet koyulaninca; sahilde kayaliklarin orada; bazen limonla; cogu zaman birkac melodi yaninda olunca ya da sadece tingirdayacak bir gitar ve mirildanacak birkac sarki bulununca... bira tadina doyulmaz olandir.
sagliga da yararlidir. elbette; azi karar; cogu zarardir. son damlasina kadar yudumlanmalidir.. ne de olsa nimetten sayilir.
belli bir kesimin; kutsal saydigi icecektir. hatta yasamsal icecekleri olarak yerini almistir.
"save water; drink beer!" diye kampanyalar yapilmistir.
pek cok cesit markayla piyasada en cok tuketilen alkollu ickiler arasindadir.
teneke ve cam siselerde bulunmaktadir. son zamanlarda pet siselerde de uretimine rastlanir; yine de alisilmis lezzet bu siselerde barinmamaktadir.
envai cesit markaya; yeni eklenen meksika biralari revactadir. gercek bira sever bu tiplerle uzaktan-yakindan iletisim kurmayacaktir.
uretimi cok ucuzdur. sicak versiyonlari da mevcuttur. belli ulkelerin biraya olan asklari dunyada yankilanir durur.
her ne kadar vazgecilmez gibi dursa da; uyarmak gerekir; bira mayalidir. bira icen eglenceli insandir. bira icerken tuvalet yakinda bulunmalidir. ve duzenli olarak bira icen biri olunursa; gobek denen vucudun parcasi; vucuttan ayri bir organizma olarak gelismeye baslayacaktir.








raki
aslan sutudur kendisi...
tok beyaz rengiyle; misler gibi anason kokusuyla insani bastan cikarir.
katik edilmeden ve ayak ustu icilmez.
sohbet/muhabbet; es-dost-arkadas-yoldas; yenilip-yutulan mezeler ve sadece sus icin oylece duran goz mezeleri; sen kahkahalar; biraz fasil; biraz yanik ses; kimi zaman efkar; kimi zaman derin derin cekilen ahhh'lar; nadiren sessizlik; ya da kiyiya vuran deli deli dalgalar eslik eder rakiya...
rituelleri vardir. raki masasinin kurallari vardir.
rakinin adabi vardir.
rakinin yasanan bir ruhu vardir.
saati gelince; kadegine dolar... icine buz ve su eklenince yumusar... aciyorsa canin; sek ictiginde acini daglar...
birkac kadehten sonraki keyfin yerini sence ne tutar? ...diye hic sormayalim; raki icmek icin/rakilamak icin bahane aramayalim.







unutulmayan vizontele replikleri
"-yildizlar niye kayiyorlar?
-sordum onu ben;orasi cok kalabalik oldugundan kayiyorlarmis...
-kime sordun?
-bir arkadasa..."

"-haniiiim nirde?
-ni nirde??!
-vizontele nirde?"

"-ceketin var mi emin?
-uzun kollu olan mi?"

"-"fikri" dedi, dedim adimi nereden biliyor? megerse kunyeden gormus..."

"-yeni bir sampuan cikmis duydun mu? ....."

"-ben tarik akan'i gordum; ahanda burama geliyordu... (yukarilarda bir yeri gostererek..)"

"-eneee; karincalar film cekmisler lan!"

"-sadri alisik'in arkasindan bagiriyorum; "ayhan isik, ayhan isik!" diye... bakmadi tabii..
...
-demek ki ayhan isik'in arkasindan da; "sadri alisik, sadri alisik!" diye bagirsam; bakmayacak..."

"-buyur agabey icer misin?
-yok bu saatte icmem.
-sorun degil agabey; dert etme.. saati ileri aliriz."






bebek
aglarken sesi kisilmaz; butun gun aglayabilir.
gulerken hicbir engel tanimaz; karsisina cikan herkesi gulumsetebilir.
uyurken butunu bozmaz; derin bir huzur verir.

bir butundur bebek...
tum duyulariyla guler; tum duyulariyla aglar; tum duyulariyla duygularini yasar ve yansitir...
bozulmamis; kirlenmemistir.
dunyevi bulanikliklardan uzaktir.
yepyeni; taptaze bir candir.
saftir; mis kokuludur...

bebek; insanin bozulmadan onceki son halidir.





sinerji
ayni frekansta yayin yapan insanlarin; elektrik akimlarinin; zihinsel uyumlarinin; fiziksel hareketlerinin; auralarinin ve enerjilerinin butununun yarattigi uyumdur.
bir takimin basarisini garantileyecek isiktir.
ayni ruhtur... takim ruhudur...
benzemektir; benzerlik gostermektir. saygi duyarak; beraber olabilmektir. "biz" diyebilmektir. beraber hareket edebilmektir.
zamani; enerjiyi ve paylasimi dogru degerlendirmektir.
sefayi beraber surebilmek; cefayi beraber cekebilmektir. omuz omuza olmak; digerinin sorumlulugunu yuklenmek; ortak calismaktir. herseyi ustlenmek ve herseyi paylasmaktir. bilgi ve enerji alisverisidir.
butundur.
takim oyununun; butunlugun; ruhlarin aralarindaki gorunmez bagdir.
buyuk ve yenilmez guctur. takim ruhudur; ruhsal enerjidir.





seni sevmiyorum
seni sevmiyorum...

diyen en basta kendini sevmiyordur.
oturup dusununce; sevmenin en saf halini... ve sevmeme eyleminin acitan gercegini; "seni sevmiyorum!" diyebilen bir insanin nasil da acimasiz bir canli oluverdigini...

bir sevgiliyse dile gelen kisi ve sevmedigini haykiriyorsa; yurekleri nasil daglar; kelimeler bile yan yana gelse anlatamazlar!
bir evlatsa dile gelen kisi ve sevmedigini haykiriyorsa; ne demeli bilmiyorum... nasil sevilmez bir anne ve bir baba....
bir kardesse dile gelen kisi ve sevmedigini haykiriyorsa; nasil acitmistir kanindan olan can; hem kendi canini; hem de kendi kanindan olan can'i...
bir dostsa dile gelen kisi ve sevmedigini haykiriyorsa; ne kotu bir gundur o! bir daha varolmayacak nasil olsa ve bir daha dost bilinmeyecek sevilmeyen kisinin hayatinda...

sevmemek; sevmenin tersi midir? diye dusunuyor insan... yoksa bambaska bir duygu-seli midir? ...seven kisinin; sevmekten vazgecmesi icin ne kadar buyuk birsey gercege donusmelidir; ne kadar derinden etkilenmelidir...
baska birini sevmeye basladiginda; oncesinden sevdigini daha az seviyor olsa; sevmiyorum demez insan.
sevmekten vazgecen; nelerden vazgecmistir bir bilse; vazgecer miydi sevmemekten ve yeniden sever miydi acaba?!
oylesi kotu yanki bulan bir cumle ki... oylesi kisa bir cumle ki...
kisa; sert ve yillar yili yurekte yanki bulacak kadar guclu!

seni sevmiyorum diyen insan; kendini sevmekten vazgectigini soylemeye calisiyordur.
ve bir insanin soyleyecegi en buyuk yalandir; kendini inandirdigi ve kendini kandirabildigi anda agzindan cikan; dudaklarindan dokulen...

seni sevmiyorum demek; duygusal bir degisim degil; ruhsal bir olumdur.
icinde yitirdiklerini farkedemez insan ve boyle dile gelir sonucunu dusunmeden o an...
seni sevmiyorum demek; sevmekten vazgecmek degildir; bulundugu durumdan vazgecme seklidir.
degisim yasalarinin getirdigi sert ruzgarlarla baska yonlere savrulmak istegidir.
seni seviyorum ve gidiyorum diyemez icinden kanayan ve isyanlari oynayan yurek;
alip-basini gidecek kadar kaybolmussa kendi icinde; diyemez seni seviyorum... ve seni seviyorum derken arkasina bakmadan gidemez insan...
seni sevmiyorum diyecektir.
her kime diyorsa; sevdigi halde; acitmak istemistir. cunku kendisi daha beter aci cekmektedir.
seven sevdigini acitir.
seven insan gidecekse; kendini sogutmak ister bazen;
geride akli kalmasin diye; kotu bir aniyla nokta koymayi secebilir bazen;
yillarin acisini cikartmak icin; sevmedigini dile getirebilir.
seven insan; seni sevmiyorum diyebilir.
gercekten sevmeyen; boylesi kisa bir cumleyi soyleyecek kadar bile kalmayacaktir.
ve sevmediginin soyleyerek gidenin yarasi hep acik kalacak; hep kanayacaktir. -z.d.-






kalem
ruhu dillendiren; ruhu dinlendiren; kiminin yazarak nefes almasina araci olan; kiminin dilinin keskinligini koreltip kelimelere doken; murekkepli; kursun; tukenmez; cit-citli; tuylu ve hatta boya kalemi diye adlandirilan cesitleri bulunan; yuz yillardir bos sayfalari dolduran harikadir.
yaraticiligin bedene burunmus halidir kalem.
yaziya renk verir; insani yonlerin belirmesine neden olur; iz birakir; kalmis olan izlerin acisini azaltir; ask ilan eder; istifa eder; isyanlara rahatlama sansi verir; hasreti dindirir; kimi zaman keyifli; kimi zaman acikli bir gorunumle dile gelir.

dilden derin yara acar; kursundan daha beter yaralar; kanatti mi oluk oluk akitir; yakti mi uzak-yakin pek cok yuregi daglar...
sessizdir... sakindir... en yakin dostu en basta murekkep; daha sonra bos sayfalar; hemen sonrasinda da sag ya da sol ile parmaklardir....

koleksiyoncusu vardir. ozel markalarin yarattigi pahali nesneler olarak sunulan cesitleri vardir.
yazar denen kisilerin ugurlu olduklarina inandiklari kalemler vardir.
bazilari sans getirir; bazilari lanetlidir.

degerini ve anlamini bilen icin; hayatini kalemleriyle paylasan; zamaninin cogunu kalemleriyle -sadece yazarak- geciren icin en basiti-en dandik olani bile paha bicilmezdir.







raggae
rasta saclari; bob marley'i; devasa yuzukleri; renkli kiyafetleri; sokak aralarinda; kocaman teneke yiginlarinin yaninda; renkli duvar yazilarinin bulundugu catlak duvarlarin onunde verilen pozlari; keskin ot kokusunu, yani marihuana'yi; eglenceli melodileri; cikolata renkli insanlari; rahatligi ve dunyaya bosvermisligi; ceplerin bos; kalplerin dolu olusunu; sicak havayi; biraz da isyani icinde barindiran bir turdur.
seveni cok sever; begenmeyeni de gercekten duymaya katlanamaz. farkli bir renk ahengi sunar.






guzel olan sevgili degildir sevgili olan guzeldir
"ben guzele guzel demem; guzel benim olmayinca..." deyisini andiran bir cumledir.
sevdigi insani guzel bulan; sevdigini guzel goren; sevdiginin guzelligini vurgulayan insanin sozudur.
guzelik goreceli bir kavramdir. cok cirkin buldugunuz birine; onu seven birinin gozlerinden bakinca; hakikaten bambaska bir guzellik gorulebilir... dememis midir mecnun; "siz leyla'yi bir de benim gozlerimden gorun..." diye... seven insan baska bakar sevdigine; baska bir guzel gorunur sevdigi, gozlerine...







ben sana dememis miydim
rahatsiz edici bir bilgelik cumlesi... hisleri ve ileri goruslulugu ile yaklasmakta olan tehlikeyi; olabilecekleri; basimiza gelebilecekleri onceden bildirmis olan kisinin; biz kivranirken; kendi bilgeligini; patavatsizlik; ukalalik ve dusuncesizlik ucgeninde harmanlayarak bize yeniden hatirlatmasidir.
olan olmustur. giden gitmistir. basimiza gelen gelmistir. hatayi yapmis; elimize yuzumuze bulastirmisizdir. muhtemelen kivranmaktayizdir. sucluluk turevinde agir bir duygu hissetmekteyizdir. canimizin aciyor olmasi muhtemeldir. ve butun bunlara eklenen nice seyler ve keskelerin agirligi vardir uzerimizde...
paylasmak icin birine siginmak isteriz; daha onceden paylastigimiz birini seceriz ki yorulmayalim... gecmisi bilen biri olsun diye ona gideriz ve ne yazik ki "ben sana dememis miydim?!" cumlesini duyariz; bin pisman oluruz.

kotu hisleri deprestiren bir kelime obegidir. "demistin de ne oldu?" diye cevaplanabilir.
soylenen insanin gununu karartmaya yeterlidir -uyarilmis olan durumun boyutuna gore...- oyleyse ne gerek vardir soylemeye! kisaca; gereksiz bir cumledir.









yalan
dogru ya da gercek aciklandiginda sebep olacagi her neyse; yerine soylendiginde daha da kotu seylerin ortaya cikmasina sebep olacak zehirli kelimeler butunudur.
kirlidir; kirletir.
aciklamaktan korkulan; saklanilan birseyin ort pas edilmesidir. maskedir. makyajdir. sahtedir. kandirmacadir. aciklanacak seyin hissettirdigi korkudan daha derin korkulari yaratacaktir.
istenildigi kadar cabalansin; elbet birgun ortaya cikacaktir.

beyaz-pembe ve masum yalanlar adi altinda; sevimli sekilleri oldugu soylense de... yalan her turuyle zehirlemeye hazir bir yilandir.

itiraf edilse de; edilmese de; her insan mutlaka soylemistir. soyleyecektir. sadece zehirinin dozu degisim gosterecektir. bu belki beyaz mi; pembe mi; masum mu yoksa kara bir yalan mi boyle anlasilabilmektir. belki de insanlarin; yalan soyleyebilmek adina kendilerine soyledikleri oldurucu bir yalandan baska birsey degildir.








yalnizlik
yalnizlik; melankoliyi sevmektir.

yagmurda yalniz yurumektir.

masal anlaticak kimse olmamasidir.

koltukta kivrilip uyuya kaldiginizda; uykuya dalmadan once okudugunuz ve uzerinizde durmakta olan kitabi masaya koyacak ve uzerine battaniye ortecek kimsenin olmamasidir.

herhangi 1ogunu masada tek basiniza yemenizdir.

yalnizlik; kendi kendinize konusmaktir.

gunun sonunda eve geldiginizde; yasadiginiz iyi-kotu-ilginc-mucizevi olaylari paylasacaginiz kimse olmamasidir.

yalnizlik; telefon sesi duymamaktir.

gece arkadaslarla 1yere cikildiginda; slow 1parca calmaya basladiginda; 1den herkesin cift oldugunu farketmektir.
sabah uyandiginizda gunaydin diyen kimse olmamasidir..

uyanmakta zorluk cekip; yorgani kafaniza cekip yataga iyice gomuldugunuz zamanlarda; hadiii kalk artik!! ise gec kalicaksin.. diyen 1inin ya da aile uyelerinin olmamasidir..

yatakhane'de uyumak icin odaya geldiginizde kalbinizin acimasidir.

eskiden duydugunuzda hic1sey hissettirmeyen sarkilarin; 1anda sizi gozyaslarina bogmasidir..

evcil hayvanlarin bakiminin zor oldugunu iddia ettiginiz; ya da korktugunuz halde; kendinize 1kedi ve ya kopek almak icin karar verdiginiz andir..

uyurken yastiga ya da kucuklugunuzden kalma pelus 1ayiya sarildiginiz andir(u: smiley var) (u: smiley var)

telefonda saatlerce bos konustugunuzda hormudanan-bunalan ya da sizi yanina cagiran kimsenin olmamasidir..

sinemaya yalniz gitmektir.

yalniz tatile cikmak-seyahat etmektir.

tencere yemegi yaptiginizda bitiremediginiz icin bozulmasidir.

buzdolabinin bombos olmasidir..

eve donmek istememektir..

siir yazmaya baslamaktir..

ve daha 1suru sey yalnizliktir.. yalnizlik; insanin kendini unutmasidir. -z.d.-.








biz
pek cok farkli kullanim alani olsa da; her kullaniminda ayni anlami vermektedir.
butunlugu gosterirken; baskalarindan da soyutlayandir.

kisi zamirinin; birinci cogul halidir.
toplulugu simgeler; butunlugu belirtir. ve digerlerinden ayri bir belirtici zamirdir.
takim ruhunu yansitir.
beraberliklerde/iliskilerde; ozellikle evliliklerde kullanilmasi gereklidir. sen ve ben'den; biz'lige gecis sancili bir donemdir.









parazit
birkac anlama gelen kelimedir.

parazit-1- bir konusma ve gorusme esnasinda; araya giren yabanci ve bolucu seslerdir. ozellikle; telefon ve telsizlerde olur. radyo kanallari arasinda da zaman zaman dalgalar kayarsa parazitlenme yasanir. genelde cizirtili ve sinir bozucu bir sestir. zaman zaman baska hatlarin ya da uydularin birbirlerini etkilemeleri ve birbirlerine karismalari sonucu; bambaska birinin; bir yabancinin sesi olarak da adlandirilir.

parazit-2- mecazi olarak ve argo kullanimda; konusmayi bolen kisilere de "parazit yapma!" diye hoykurulur.

parazit-3- bir cesit organizmadir. bagirsaklarda; tuylerde; diskida; toprakta gorulur. zararsizlari oldugu gibi; fazlasiyla zararli olanlari da vardir. cig et yenmesi sorunucu olusabilir. hayvanlarda ciddi hastaliklarin belirtisidir. evcil hayvanlar icin; her uc ayda bir duzenli olarak asilama ile onlenir. insanlarda ortaya cikmasi durumunda; yogun tedavi gormek gerekir. ileri safhalarinda; cok yemek yendigi halde asiri kilo kaybina; ishale; kusmaya ve cesitli kanamalara yol acacak kadar ciddi boyutlara ulasir ve olume goturur.
halk arasinda "kurt" diye de tanimlanir.








unutulmaz yesilcam replikleri
"bedenime sahip olabilirsin ama; ruhuma asla.. "
"annecigim, ben bu amcayi cok sevdim. ona baba diyebilir miyim?"
"canımın ici babacigim dogruyu mu soyluyorsun?"
"hatirlar misiniz, bir zamanlar fakir ama gururlu bir genc vardi..."
"bizim bu dunyada yasamaya hakkimiz yok mu be hakim bey abicim?!"
"seni sevmiyorum, seninle oyun oynadim, bunu anlamadin mi hala?"
"yalan soyluyorsun!"
"kelaaaj!"
"ustlendigin vazife cok muhim kemal, bu gorevi layikiyla yapacagindan eminim."
"atil kurt!"
"durun, siz evlenemezsiniz, cunku kardessiniz. "
"senin annen bir melekti yavrum..."
"ben pic miyim?"
"turist omer derler benim adima, pisman olur bakmayanlar tadima. "
"n'ayir, n'olamaz!"
"guzel oldugunuz kadar kustahsiniz da."
"evlenince pembe panjurlu bir evimiz olacak; bahcesinde cocuklarimiz kosacak..."
"nen var kuzum?"
"biz ayri dunyalarin insaniyiz."
"reca ederim bu bahsi kapatiniz. zira..."
"allahim bu ses! .... evet; sen..."
"goruyorum... evet; goruyorum!"
"soyleyin hanginiz kara murat?!"
"iste buna osmanli tokadi derler!"
"lutfen pesimi birakin, muhitimize geldik."
"yavrum; ben senin amcanim. amca demek; baba yarisi demektir..."
"emrah; kos!...".

/z.d./

No comments:

“All there is...   is consciousness.”

dusler-de...

dusler-de...
ya da muallak ve araf'ta...
Early bed, Early rise, Makes a girl;
Healty, Wealthy and Wise...


- Atilla Agabey, bunu bana soylediginde yatili okula gonderiliyordum... Kulaklarin cinlasin; kocaman oldum ve hic unutmadim.